Allah'ın Sevdiği İnsanlar

Allah’ın Sevdiği İnsanlar

Herkesin merak ettiği bir şey var. Acaba Allah beni seviyor mu? Sevmiyor mu? Bu konuda çok şey söylenebilir. Allah’ın bizlere verdikleri nimetler sayılabilir. Ama bu nimetlerin hepsi kafirlere de münafıklara da veriliyor. Allah bizi seviyor bunca nimet vermiş diyorlar. Ama aynı nimetler herkese veriliyor. Bakış açısı çok önemli. Aynı soruyu farklı bir açıdan soracak olursak acaba siz Allah’tan korkuyor musunuz? Bu soruyu sorduğunuz her kes aynı cevabı verecektir. Elbette korkuyoruz. Niçin? Dediğinizde cevaplar değişecektir. Herkes kendine göre bir cevap verecektir. Ama verilen cevapların ortak noktası bizi Allah bizi cehenneme atacaktır, da ondan korkuyoruz. Yani Allah’ın emir ve yasaklarına uymadığımız için cezalandırılacağımızı düşünüyoruz. Hâlbuki Allah (haşa) bir ceza hâkimi değil ki bizi cehenneme atsın. O bizi cehenneme atmak için uğraşmıyor ki. Tam tersi emir ve yasaklarıyla, gönderdiği ilahi kitap ve peygamberlerle bizi cehennemden korumaya çalışıyor. Sizlerde takdir edersiniz ki Allah emir ve yasaklarına uyan insanları sever uymayanları da sevmez. Bu şu demek değildir. Bu dünyada ayırım var, yok öyle bir şey. Dünyada kimse kimseyi zorlamıyor, karışmıyor ve herkes aynı sistem içinde yaşıyor. Fark öbür dünyada ortaya çıkacaktır. Orda her şey belli olacak insan yaptıklarına göre değer kazanacaktır. Müslümanlar bu dünyada perişan bile olsalar öbür dünyaları kurtulur. Kafirler ve münafıklar ise bu dünyaları iyi bile olsa öbür dünyaları kötü olacak. Onun için kimse kusura bakmasın. Allah kimsenin kaşına gözüne bakmayacak. Sadece inancına bakacak. Bizi değerli kılan imanımız ve amellerimiz olacaktır. Allah’ın bizi sevip sevmediğini anlamak için kendimize bakmalıyız. Biz Allah’ı seviyorsak O da bizi seviyordur. Biz O nu sevmiyorsak O da bizi sevmiyordur. Tabi seven sevdiğinin istediği gibi biri Olur. O yüzden Allah’ın sevdiği insanlara bakacak olursak şöyle sıralayabiliriz. 

1-Allah ihsan sahiplerini sever. Bakara suresi 195.ayet, Ali imran suresi 134,148.ayetler. Maide suresi13.ve 93.ayetler bunu en güzel şekilde açıklar. Her zaman başkalarına iyilikte bulunan, herkesin yardımına koşan, ihtiyaçlarını karşılayan cömert insanları Allah sever. Tabi bütün bunları sırf Allah için yapanları kastediyorum, yoksa riya ve gösteriş için yapanları kastetmiyorum.

2-Allah çokça tevbe edenleri sever. Bakara suresi 222.ayette bu anlatılıyor. Tabi bundan işledikleri günahtan dolayı tevbe edenler olduğu gibi bazı Allah dostları günah işlemeseler bile yine de tevbe ediyorlar. Peygamberimiz hiç günahı olmadığı halde günde en az 70 defa tevbe ediyormuş.

3-Allah temizleri sever. Bakara 222.ayet tevbe suresi 108.ayette bu konu anlatılıyor. Burada önemli olan maddi ve manevi açıdan insanın temiz olması demektir. Maddi açıdan elbise, işyeri, yaşadığı yer, çevre vs hepsi akla gelir. Ayrıca bakımlı olmalı insan. Manevi açıdan da günahlardan kaçınması gerektiği gibi davranışlarında ve karakterinde de dürüst olması gerekir. İnsanları kandırmamalı ve aldatmamalıdır.

4-Allah takva sahiplerini sever. Ali-imran suresi 76 ve tevbe suresi 4 ve 7. Ayetler de bu konu anlatılıyor. Takva sahibi demek insanın Allah’tan hakkıyla korkması ve O’nun yanındaki yerini alması demektir. İnsanın takvaya ulaşması ancak helal ve harama dikkat etmesi ve ibadetlerini hakkıyla yerine getirmesiyle mümkün olur. Şüpheli şeylerden kaçınmak da takvanın en önemli yönlerinden biridir.

5-Allah sabredenleri sever. Al-i imran suresi 146.ayette bu konu anlatılır. Sabretmek çok önemli bir olaydır. Her şeye karşı sabırlı olmalıyız. Genelde bela ve musibetlerde sabır tavsiye edilir. Bence her alanda sabır gösterilmelidir. İbadetlerde sabır, günahlara girmemeye sabır, İstikrada sabır, güzel ahlaklı olmaya sabır, işinde dürüst olmaya sabır, sabır, sabır, sabır… En önemlisi de bela ve musibetin ilk geldiği andaki sabırdır.

6-Allah tevekkül edenleri sever. Al-i imran suresi 159.ayette bu konu anlatılır. Tevekkül bütün sebpleri yerine getirdikten sonra işin gerisini Allah’a bırakmak demektir. Yoksa tembel tembel oturmak, başkalarına yük olup asalak gibi yaşamak demek değildir. Bütün sebepleri yerine getirdikten sonra da fazla üstelemek doğru değildir. Rızkı veren Allah’tır. Telaşlanmaya ve üzülmeye gerek yoktur.

7-Allah adaletli olanları sever. Maide 42, Hucurat 9 ve Mümtehine 8 ayetlerde bu konu anlatılır. Adaletli olmak kolay bir şey değildir. Gerçek adaleti sağlamak oldukça zor hatta imkânsızdır. Başımıza gelen olayların bir gerçek yüzü bir de görünüşteki yüzü vardır. Biz hep görünüşe göre karar veririz. Dolayısıyla yanılabiliriz. İnsanlar adaletten ayrıldıkları sürece gerçek huzuru bulamazlar. Adalet zenginlere, makam sahibi olanlara, güçlü olanların lehine uygulanır, garibanlara uygulanmazsa adalet sağlanmaz. Adaletin olmadığı yerlerde ise gerçek anlamda huzur olmaz.

8-Allah kendi yolunda saf saf mücadele edenleri sever. Saf suresi 4.ayette bu konu anlatılıyor. Bu illa svaş anlamına gelmez. Bütün yollar Allah için olmalı. Eğitim, ticaret, ekonomi, askeriye, polis, doktor vs. İnsanlar yaptıkları işleri Allah için yapmalılar. Allah’ın rızasının nerede olduğu da belli değildir. Günah olmayan her işte Allah’ın rızası vardır.

Allah’ın sevdiği kullar arasında olmak istiyorsak yukarıdaki maddelere dikkat etmeliyiz. Yaptığımız tüm işlerde Allah’ın rızasını gözetmeliyiz. Ayrıca hayatımız boyunca helal-haram ayırımına dikkat ederek yaşamalıyız. İbadetlerimizi aksatmamalı, kul hakkı yememeliyiz. Bizim hakkımızda yalan, gıybet ve iftira atmalarına sebep olacak bütün olaylardan kaçınmalıyız. Peygamberimizin sünneti seniyyesine uygun bir hayatımız olmalı. Allah bizleri de sevdiği kulları arasına alsın. Amin