Yalnızlık
Bir mutluluğun bir birlikteliğin sonucudur hayata gelmek. Doğuma kadar küçük ama büyük bir dünyası vardır bebeğin. Yalnız değildir annesinin sevgisi ile büyür şekillenir. Nihayet vakit tamam olunca hayat serüveni başlar . Annesinin şefkatli ellerinde alır soluğu . Anne, baba, kardeş, herkes büyük bir sevgi ile karşılar onu. Bir toplum içerisinde hayat bulur büyür şekillenir, toplumun bir bireyi bir ferdi olur.
Birey kendini şekillendirir iken hep diğer insanlarla hem dem olur. Yaşam koşulları ve aldığı eğitimle kendini biçimlendirir kendi değer yargılarını oluşturur. Hayata bakış tarzına göre yaşamını sürdürmeye başlar. Ama yalnız değildir. Her zaman çevresinde hayatın her anını paylaştığı insanlar olur. Hayatın her anı bir tecrübe kazanma yumağıdır. Hayat her zaman farklı enstantelerle çıkar karşına seni test eder bazen kırar geçirir bazen mutlu eder. Ama insanın yaratılışı yalnızlığa mahkum olmayışıdır. İlk insan Hz adem babamızın yaratılışı ile başlar insanlık tarihi. Sonra hayat arkadaşı Hz Havva annemizin yaratılışı ile devam eder. Çevremizdeki her canlı çift yaratılmıştır. Demek ki Allah c.c. insanları ve diğer varlıkları yalnızlığa mahkum etmemiş, onların birlikteliğini murat edmiştir.
İnsanlar içinde bulundukları çevre ile vardırlar. İyi gününde, kötü gününde hep sevdiklerini görmek isterler yanlarında. Evlilikte bile ne derler iyi günde, kötü günde, hastalıkta sağlıkta birlikteliğe hazır mısın diye sorarlar. En mutlu gününde çevrene bakarsın kimler benim yanımda diye en kötü gününde kimler yanımda diye bakarsın. Hastalanırsın gözün seni ziyarete gelene takılır çünkü hayat hem dem olmaktır diğer bireylerle.
Her anı insanlarla hem dem olmakla geçer bireyin. Hayatın kendisine sunduğu enstantelerle yön verirken hayata; hata da yapılır. Önemli olan hatadan ders alıp aynı yanlışa tekrar düşmemektir. Maalesef çevremize baktığımızda bazı insanların yaşam tarzı, yaptığı hatadan ders almak şeklinde değil de bir başkasının dünyasını zehir etmek , onu aldatmak üzere kurulmuştur. Hep yalan dala vere hasetlik hayat tarzı olmuştur. Bu tür insanlar toplum içerisinde ister istemez yalnızlığa mahkum ederler kendilerini. Sevilmezler hoş karşılanmazlar .Yaptıkları hatadan dolayı hep karşılarındakini suçlarlar. Onların yaşam tarzı bu olmuştur artık.
Sevmek, değer vermek, saygı duymak insanlığın gereğidir. Dünyayı güzelleştiren onu değerli kılan üzerinde yaşayan insandır. Ama insanlar Allah’ın kendilerine bahşettiği kısa ve ne zaman biteceği belli olmayan ömrü sır dolu yaşamın kıymetini bilmeyip sevgi saygı ile bezeyip adeta cennetten bir köşe yapabileceği bu dünyayı küçük menfaatler peşinde kin ve hasetlik duygusu ile zehir zemberek haline getirip bir cehenneme çevirebiliyor.
Çevremize baktığımızda insanlar arasındaki ayrılığın, ayrışmanın derin çatlaklarına şahit oluyor. Birlikte yaşamın huzurunu bir kenara bırakıp insanların kendilerine sadece bir defa verilen dünyada yaşama fırsatını birbirini öldürerek yada zarar vererek heba ettiklerini dünyalarını cehenneme çevirdiklerine şahit oluyoruz. Bana göre hayat hiç kimsenin kalbini kıracak kadar büyük değil. İnsanları anlamakta zorlanıyorum. Değer mi üç kuruşluk bir menfaat karşılığında bir başka insanı üzmeye, kırmaya, ona zarar vermeye bence değmez. Kin hasetlik insanı insanlıktan çıkaran duygulardır.
Ne zaman biteceği belli olmayan ömrümüzde insanları küçük hesaplar için kırmak , incitmek bizleri ister istemez yalnızlığa itiyor. Birde hayat çok farklı bir enstante ile karşına çıkıyor, seni öyle bir noktaya sürüklüyor ki çevrendeki dostların kağıttan kale gibi darma duman oluyor hiçbir izah bile dinlemeden sana hiç hak etmediğin şekilde sırtlarını dönüp seni yok saymaları ile yalnızlaşıyorsun. Sende onlara karşı uzaklaşma eğilimine giriyor. İyi gününde kötü gününde yanında olması gereken dostlarına kırık bir kalple elveda diyorsun. Yalnızlıkla hem dem oluyorsun.
Kaybolan Duygular 1 İnsanı insan yapan değerler sayılırsa belki de en başta gelen hususların başında güven duygusu gelir. İnsanlar birbirlerini severse ve birbirlerine güvenirse yapamayacakları şey, aşamayacakları engel...
Eğer Bir Silgi Olsaydın Neleri Silerdin Hayattan...
Biz neyi kaybettik? Aslında biraz tahlil ettiğimizde evimizin içinde ailecek oturup vakit ayırdığımız herşeyden haberdar olduğumuz birşeyler var....
İnsan doğumundan itibaren bir savaşın içinde. Bellibir yaşa kadar kendi iradesi dışında yaşamını sürdürüyor. Bebek iken hiçbir ihtiyacını karşılayamıyor...
Toplumda önceden kadınlar, ‘çalışan’ ve ‘ev hanımı’ şeklinde tanımlanırken, günümüzde bu ayrım ortadan kalktı....
Allah insanı yarattı. Sonra onu değişik karakter ve davranışlarla donattı. İyilik ve kötülük yapmaya elverişli hale getirdi. Ona akıl fikir ve irade verdi....
Yeni Nesil Gençlik...
Psikolog Gani Eser evliliği ayakta tutan ana sebeplere ve en çok merak edilen sorulara ışık tuttu....
Mutlu olmak için; uymak, anlamak ve sevmek...
İnternette yeterince blog ve haber siteleri var.Ancak bizde kendimize ait bir site tasarımı yaparak siz değerli ziyaretçilerimize birbirinden zengin içerik sunmaya çalışacağız....
« Aralık 2023 » | ||||||
---|---|---|---|---|---|---|
Pt | Sa | Ça | Pr | Cu | Ct | Pz |
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |